İÇERİK

12 Ağustos 2024 Pazartesi

PLAIRE

Sevmek ifadesi için "plaire" fiilini kullanmak
 
Cette veste plaît à Marie.
Marie 
bu ceketi sever.

 

Ces peintures ne plaisent pas à mon frère.

Erkek kardeşim bu resimleri sevmez.

 

“plaire” ile kurulan cümlelerin yapısı farklıdır. plaire à [quelqu'un]  à birini memnun etmek. "plaire" fiilinde özne kişi değil nesnedir.

 

Le chocolat plaît à Martha.

Çikolata Martha’yı mutlu eder.  (Martha çikolata sever)

 

Cette jupe me plaît.     

Bu eteği seviyorum.

 

C’est une idée qui lui plaît beaucoup.
Bu onun çok hoşuna giden bir fikir.

 

J’espère que le film te plaira.
Umarım filmi seversin.

 

Cela me plaît toujours de passer mes vacances à la mer.
Tatilimi deniz kenarında geçirmekten hep keyif alırım.

 

Il est important de faire ce qui nous plaît dans la vie.
Hayatta sevdiğiniz şeyi yapmak önemlidir.

 

Cela vous plaît ?

Hoşuna gitti mi?

 

Yani fiil, onu sevenle değil, sevilenle uyumludur. Bu nedenle plair fiilinin sadece 3. şahıs çekimi kullanılır : plaît, plaisent 

 

Ancak plair birinin bir kişiyi etkileyici bulduğu durumlarda da kullanılabilir:


je 
plais à Luc                Luc beni sever
tu plais à Luc                Luc seni sever
il 
plaît à Luc                  Luc onu sever
nous 
plaisons à Luc      Luc bizi sever
vous 
plaisez à Luc        Luc size sever
elles 
plaisent à Luc       Luc onları sever

 

Ce film n’a pas plu à tout le monde.

Herkes bu filmi beğenmedi.

 

Le cadeau plaira à ma sœur.

Kız kardeşim hediyeyi beğenecek.

 

Mateo plaît à Thérèse.

Thérèse, Mateo'yu çekici bulur. 

 

Ce livre plaît à tout le monde.

Herkes o kitabı sever.

 

Bu beni memnun ediyor denildiğinden dolaylı nesne zamirleri me / te / lui / nous / vous / leur kullanılır.

 

Nesne + Dolaylı nesne zamiri + plaire

 

Les fleurs me plaisent.

Çiçekleri severim

 

Le repas te plaît ?

Yemeği sevdin mi?

 

Je lui plais.

Beni seviyor.

 

Elle nous plaît.

Onu severiz.

 

Nous vous plaisons.

Bizi seversiniz.

 

Tu leur plais.

Seni severler.

 

Est-ce que mon ami te plaît ?

Arkadaşımı sevdin mi (beğendin mi)?

 

Je pense que je lui plais.

Sanırım beni beğeniyor.

 

Ça peut pas leur plaire.

Bundan hoşlanmayacaklar (hoşlanmayabilirler).

 

OK, je te plais pas.

Tamam, beni sevmiyorsun.

 

 

plaire fiili sıklıkla "s'il vous plaît" "s'il te plaît"  “lütfen” ifadesi ile kullanılır. "eğer seni memnun ediyorsa" 

 


FAIRE PLAISIR  memnun etmek:

 

Je sais que ça va pas te faire plaisir

Bunun seni mutlu etmeyeceğini biliyorum

 

Cela me ferait plaisir que tu viennes.

Gelirsen beni mutlu edersin.

 

Ses fleurs m’ont fait très plaisir.

Çiçekleri beni çok mutlu etti.

 

J’ai acheté ce livre pour te faire plaisir.

Bu kitabı seni mutlu etmek için aldım.

 

Je vais faire plaisir à mes enfants en leur offrant une journée à Disneyland.

Çocuklarımı Disneyland'da bir gün geçirerek mutlu edeceğim.

 

Recevoir des chocolats fait toujours plaisir.

Çikolata almak bizi her zaman mutlu eder.

 

L’idée de partir en vacances fait plaisir à tout le monde.

Tatile çıkma fikri herkesi mutlu eder.

 

QUI ... PLAIT


Une autre œuvre 
qui me plaît beaucoup

Çok sevdiğim başka bir çalışma.

 

Commande ce qui te plaît.

Ne istersen sipariş et

 

C'est peut-être ce qui me plaît.

Belki de sevdiğim şey budur.

 

Amy a trouvé une robe qui lui plaît.

Amy beğendiği bir elbise buldu.

  

dönüşlü fiil  "plaire"  (se plaire) mutlu olmak anlamındadır:

 

Est-ce que tu t'y plais?

Eğleniyor musun?

 

Elles se plaisent à Lindre

Lindre'yi seviyorlar

 

Je crois que l'important, ce n'est pas s'aimer mais se plaire.

Önemli olanın kendini sevmek değil, kendini memnun etmek olduğuna inanıyorum.

 

birinin arkadaşlığından mutlu olmak:

 

Ils se sont plu immédiatement.

Birbirlerinden hemen hoşlandılar.

 

 

 

 

sources: 

https://theperfectfrench.com/vocabulary/plaire-faire-plaisir/

https://progress.lawlessfrench.com/

https://french.yabla.com/lesson-Pleasing-with-Plaire-1124

https://context.reverso.net/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder