VOULOIR
Şart
Kipinde vouloir, nazik bir istek belirtir.
Je voudrais une pomme.
Bir elma istiyorum.
Je voudrais y aller avec vous.
Seninle gitmek istiyorum.
Nous
voudrions partir avant minuit.
Gece yarısından önce ayrılmak istiyoruz.
Gece yarısından önce ayrılmak istiyoruz.
Il
voudrait savoir qui vous êtes.
Kim olduğunu bilmek istiyor.
Kim olduğunu bilmek istiyor.
Je
pensais que vous voudriez aller au
concert ce soir
Bu akşam konsere gitmek istediğini sanmıştım.
Bu akşam konsere gitmek istediğini sanmıştım.
si, eğer ifadesinden sonra şart kipi kullanılamayacağı için "si vous voudriez" eğer istersen ifadesi yanlıştır.
POUVOIR
Şart
kipinde, pouvoir nazik bir isteği bildirir:
Pourriez-vous
m'aider ?
Bana yardım edebilir misin?
Je pourrais vous poser une question ?
Sana bir soru sorabilir miyim?
Bana yardım edebilir misin?
Je pourrais vous poser une question ?
Sana bir soru sorabilir miyim?
Pourriez-vous fermer la porte s’il vous plait?
Kapıyı kapatabilir misin, lütfen?
Geçmiş
zaman şart kipinde varsayım tamamlanmamış bir olasılığı ifade eder.
Vous
auriez pu
vous tuer !!
Kendini öldürebilirdin !!
Kendini öldürebilirdin !!
Auriez-vous pu le faire ?
Yapabilir miydin?
Il aurait pu le perdre.
Kaybetmiş olabilir.
Yapabilir miydin?
Il aurait pu le perdre.
Kaybetmiş olabilir.
Bazen edinilen bir yeteneği ifade ederken savoir kullanılır:
Mon frère sait parler quatre langues.
Erkek kardeşim dört dil konuşabilir.
DEVOIR
Şart
kipinde devoir öneri ya da kısmi zorunluluk ifade eder.
Si
vous avez tout bien appris, vous ne devriez
pas avoir de problème.
Eğer hepsini iyi öğrendiysen bir problemin olmamalı.
Eğer hepsini iyi öğrendiysen bir problemin olmamalı.
Tu devrais
partir
Gitmelisin.
Ils devraient lui parler
Onunla konuşmalısın.
Gitmelisin.
Ils devraient lui parler
Onunla konuşmalısın.
Bir
şeyin olmuş olmasını ifade ederken devoir şart kipinin hikayesi ve fiilin
mastar hali
kullanılır:
Tu aurais dû manger
Yemeliydin.
J'aurais dû étudier
Çalışmalıydım.
Nous
aurions dû
prendre un parapluie.
Şemsiye almalıydık.
Şemsiye almalıydık.
AIMER
gerçekleşmesi mümkün olmayan dilek, istek belirtir:
J'aimerais bien le voir !
Çok görmek isterdim!
J'aimerais y aller, mais je dois travailler
Gitmek isterdim ama çalışmak zorundayım.
J'aimerais partir à midi.
öğleyin ayrılmak isterim.
Aimeriez-vous manger avec nous ?
Bizimle yemek ister misin?
öğleyin ayrılmak isterim.
Aimeriez-vous manger avec nous ?
Bizimle yemek ister misin?
Je voudrais acheter cette robe
Bu elbiseyi almak istiyorum
Ils voudraient aller au restaurant
Restorana gitmek isterler/istiyorlar.
Je
mangerais ce fruit s'il n'était pas pourri
Çürümemiş olsaydı bu meyveyi yerdim.
Je
vivrais au Honolulu si mon travail n'était pas en Danemark
Eğer işim Danimarka’da olmasaydı Honolulu’da yaşamak isterdim
Eğer işim Danimarka’da olmasaydı Honolulu’da yaşamak isterdim
Vous
prendriez bien un chocolat chaud avec moi
Benimle sıcak çikolata
içmelisiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder