İÇERİK

1 Şubat 2023 Çarşamba

AIMER – birşeyi, birisini sevmek

 AIMER – birşeyi, birisini sevmek

 

 

Şimdiki

Gelecek

Geçmiş

Passé composé

Şimdiki zamanın hikayesi

Imparfait

 

Passé simple

j’

aime

aimerai

ai aimé

aimais

aimai

tu

aimes

aimeras

as aimé

aimais

aimas

il

aime

aimera

a aimé

aimait

aima

nous

aimons

aimerons

avons aimé

aimions

aimâmes

vous

aimez

aimerez

avez aimé

aimiez

aimâtes

ils

aiment

aimeront

ont aimé

aimaient

aimèrent

 

 

aimer + ad (bir şey)

J'aime la musique.

Müziği seviyorum

 

aimer + ad (kişi, şehir)

Tu aimes Jacques Brel.

Jacques Brel'i seviyorsun.

 

Elle aime Paris.

Paris’i sever

 

aimer + mastar halinde fiil

Elle aime s'amuser.

Eğlenmeyi sever

 

* Genel bir durumu ifade etmek için addan önce le, la, l', les gelir.

* Bir kişinin ya da şehrin isminden önce artikel gelmez

 

J'aime Marie.

Marie’yi severim

 

J'aime Paris.

Paris’i severim

 

Elle aime sa nouvelle veste.

Yeni ceketini sever.

 

Tu aimes ma sœur ?

Kız kardeşimi seviyor musun?

 

Elle aime les tomates ?

Domates sever mi?

 

Est-ce que tu aimes ma nouvelle voiture ?

Yeni arabamı sevdin mi?

 

Elle aime les animaux

Hayvanları sever.

 

Ils aiment la crème glacée.

Dondurmayı severler.

 

J‟aime la photographie.

Fotoğrafçılığı severim.

 

Tu aimes le drame.

Dramayı seversin

 

J’aime monter à cheval.

Ata binmeyi severim. 

 

J’aime me coucher tôt en semaine.

Haftaiçi erken yatmayı severim. 

 

Nous aimons écouter de la musique

Müzik dinlemeyi severiz.

 

Il aime jouer aux sports.

Spor yapmayı sever.

 

Vous aimez danser.

Dans etmeyi seversiniz

 

Nous aimons parler.

Konuşmayı severiz.

 

Aimer beaucoup – çok sevmek

 

J'aime beaucoup Paris

Paris’i çok severim

 

Tu aimes beaucoup tes parents.

Ebeveynlerini çok seviyorsun.

 

Aimer bien, birşeyi birini çok sevmekten sevmeye, beğenmeye indirger.

 

J'aime bien tes chaussures, mais je préfère les miennes.

Ayakkabılarını sevdim ama benimkini tercih ederim.

 

J’aime bien Paul, mais je ne veux pas sortir avec lui.

Paul’ü severim ama onunla çıkmak istemem. 

 

 

j’aime bien la façon dont ... 

... (şeklini sevmek)

 

J’ai regardé le livre de cuisine. J’aime bien la façon dont c’est mis en page.

Yemek kitabına baktım. Düzenlenme şeklini sevdim.

 

 

C’est l’une des choses que j’aime chez toi. 

Bu senin hakkında sevdiğim şeylerden biri.

 

 

ne pas aimer que qn fasse qch

Birisinin bir şey yapmasından hoşlanmamak

 

Elle n’aime pas quil travaille si dur.

Çok fazla çalışmasısevmiyor. 

 

Sa femme n’aimait pas qu’il fume dans la maison.

Karısı evde sigara içmesinden hoşlanmıyordu.

 

 

“seni çok seviyorum” demek için  “Je t'aime très fort” ifadesi kullanılır.

 

 

Ne pas aimer – sevmemek

 

Olumsuz cümlelerde aimer bien kullanılmaz

 

Elle n'aime pas Michel.

Michel’i sevmez.


Laura n'aime pas ce film.

Laura bu filmi sevmez.

 

Ils n'aiment pas les concombres.

Onlar salatalık sevmez.

 

Çok sevmemek için ne pas aimer beaucoup kullanılır:  

 

Je n'aime pas beaucoup ce garçon.

O çocuğu pek sevmem.

 

Hugo n'aime pas beaucoup le chocolat.

Hugo çikolatayı çok sevmez.

 

Je naime pas la moutarde.

Hardalı sevmiyorum. 

 

Je ne comprends pas pourquoi Grace ne maime pas.

Grace beni neden sevmiyor anlamıyorum

 

Est-ce que tu aimes le chocolat ?
Çikolata sever misin ?

Oui, j’aime ça.

Evet, severim.

 

Il aime skier.

Kaymayı sever
Moi aussi, j’aime ça
.
Ben de severim. 

 

Nous aimons faire la cuisine !

Yemek yapmayı severiz!
Tu aimes ça ?

Sen sever misin?

 

Fransızca'da, sevgi ve nefret fiillerinde, soyut isimlerin ve etkinliklerin yerine belirsiz işaret zamirini “ça” kullanılır. Ancak belli, somut isimlerde dolaysız nesne ya da “ça” kullanılabilir.

 

Est-ce que tu aimes mon chapeau ?
Şapkamı sevdin mi?
Oui, je l’aime / j’aime ça.

 

Evet, sevdim.

 

Il aime cette station de ski.
Bu kayak merkezini sever.

Moi aussi, je laime / j’aime ça.

Ben de severim. 

 

İnsanlardan bahsederken dolaysız nesne kullanılır:

 

J’ai deux sœurs et je les aime.

İki kız kardeşim var ve onları severim.

 

Tu aimes Sylvie ?
Sylvie’yı seviyor musun?
Oui, je laime.

Evet, onu seviyorum.

 

Tu les aimes bien ?

Onları sever misin?

Il laime beaucoup.

Onları çok sever.

 

Olumsuzlarda da aynı kural geçerlidir:

 

Il n’aime pas l’ail.                       Il n’aime pas ça.

Sarımsak sevmez.                    (Onu) sevmez.

 

Elle n’aime pas danser.              Elle n’aime pas ça.

Dans etmeyi sevmez.                (onu) Sevmez.

 

Nous n’aimons pas ce resto.      Nous ne l’aimons pas.

Bu restoranı sevmeyiz.             (Onu) Sevmeyiz.

 

Je n’aime pas Dorothée.            Je ne l’aime pas.

Dorothée’yi sevmem.                 Onu sevmem.

 

 

 

Sevmeyi vurgulamak için  adorer fiili kullanılır:

 

J'adore les diamants !

Elmasları severim

 

J'adore ce mec ! Il est trop drôle !

O adamı seviyorum! Çok komik!


adorer birine aşık olmak anlamında değildir. Sadece çok sevdiğini ifade eder. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder