İÇERİK

10 Aralık 2014 Çarşamba

Zorunluluk


devoir: gerekmek

je
dois
-malıyım
tu
dois
-malısın
il/elle/on
doit
-malı
nous
devons
-malıyız
vous
deves
-malısınız
ils/elles
doivent
-malılar

Dois-tu étudier ce soir ?
Bu akşam ders çalışmak zorunda mısın?

Elles doivent manger
Yemesi gerekiyor / Yemek zorunda.

Il doit rentrer avant le dîner
Akşam yemeğinden önce dönmüş olur

Nous devons gagner plus cette année
Bu yıl daha çok kazanmalıyız.

Elle doit être à l'école
Okulda olmak zorunda

Je devais aller avec eux
Onlarla gitmem gerekiyordu.

Il devait le faire, mais il a oublié
Yapması gerekiyordu ama unuttu

Il devait perdre un jour
Bir gün kaybetmek zorunda

Elle ne devait pas l'entendre avant lundi
Pazartesiye kadar duymaması gerekiyordu.

Je dois faire la lessive
Çamaşırları yıkamam gerekiyor

Il doit arriver demain
Yarın gelmesi gerekiyor.

Do we have to go to school by car ?
Okula arabayla gitmek zorunda mıyız?

Les enfants ne doivent pas jouer dans le jardin, car il pleut.  Mais il peuvent jouer dans le salon.
Yağmur yağdığı için çocuklar bahçede oynamamalı.  Ama salonda oynayabilirler.

“zorunluluğu” vurgulamak için absolument (kesin olarak) ya da vraiment (gerçekten) gibi kelimeler eklenmelidir:

Je dois absolument partir
Gerçekten gitmem gerekiyor.

Nous devons vraiment te parler
Seninle konuşmamız gerekiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder