l' + [hiver (kış), été (yaz), automne (sonbahar)]
l'été
l'automne
l'hiver
le printemps
en + [hiver
(kış), été (yaz), automne (sonbahar)]
printemps (ilkbahar) için au (à + le)
kullanılır.
en été
en automne
en hiver
au printemps
L’hiver est froid.
Kışın soğuktur.
Ma saison préférée est
l’automne.
En sevdiğim mevsim sonbahar.
L'hiver, il fait très froid.
Kışın çok soğuktur.
L'été, on bronze sur la plage.
Yazın, plajda güneşleniriz.
L'automne, on retourne à l'école.
Sonbaharda, okula başlarız (yeniden gideriz).
En hiver, je vais skier.
Kışın kaymaya giderim.
En été je mange beaucoup de glaces!
Yazın çok dondurma yerim!
En automne, les feuilles tombent des arbres.
Sonbaharda ağaçlardan yapraklar düşer.
Au printemps, on se sent heureux.
İlkbaharda mutlu hissederiz.
Au printemps il pleut souvent.
Baharda sık sık yağmur
yağar.
Mevsimle ilgili bilgi almak için:
Quelle saison est‐ce? (Mevsim ne? / Hangi mevsim)
C'est …
Mardi,
c’était le premier jour du printemps
Salı, baharın ilk günü.
Quelle est votre saison préférée
?
En sevdiğin mevsim
hangisi?
Ma saison préférée est l’été
En sevdiğim mevsim yaz.
Quel
temps fait-il en France au printemps
?
İlkbaharda Fransa’da
hava nasıldır?
En été,
je nage souvent dans la mer.
Yazın, sık sık denizde yüzerim.
Mon chien adore se rouler dans les feuilles en
automne.
Köpeğim
sonbaharda yaprakların
içinde yuvarlanmaya bayılır.
En hiver,
il neige rarement en Bretagne.
Kışın, Brittany’de seyrek kar yağar.
Les canards retournent au printemps.
Ördekler baharda döner.
J’irai
en Europe en été.
Yazın
Avrupaya gideceğim.
Bazı siteler mevsim içinde, bir mevsim süresince ya da bellibir mevsimde “en” kulanılmasını söylüyor. Ancak benim örnek cümlelerden gördüğüm böyle bir sınırlama yok gibi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder