İÇERİK

12 Aralık 2014 Cuma

plus-que-parfait ~ mişli geçmiş zaman


Bileşik bir zaman olan plus-que-parfait iki kısımdan oluşur:
 
1. Yardımcı fiilin (avoir / être) imparfait (sürekli geçmiş zaman, geçmiş zamanın hikayesi)
2. Ana fiilin geçmiş zaman sıfat fiili (past participle)

Yardımcı fiil être olduğunda sıfat fiil özneyle uyumlu olmalıdır.
Yardımcı fiil avoir olduğunda sıfat fiil dolaylı nesne ile uyumlu olabilir.
 

Il n'
avait pas mangé (avant de faire ses devoirs).
Yememişti (ödevini yapmadan önce).

J'ai fait du shopping ce matin ; j'
avais déjà fait la lessive.
Bu sabah alışverişe gittim; Çamaşırları çoktan yıkamıştım..

J'
étais déjà sorti (quand tu as téléphoné).
Çoktan ayrılmıştım (sen aradığında).

Nous voulions te parler parce que nous ne t'
avions pas vu hier.
Dün seni görmediğimiz için seninle konuşmak istedik.


Ayrıca koşullu ifadelerde varsayımsal durumu ifade etmekte kullanılır:

Si tu m'
avais demandé, j'aurais répondu.
Eğer bana sormuş olsaydın, cevap verirdim.

Nous y serions allés si nous
avions su.
Bilseydik giderdik.

S'il neigeait, je ne sortirais pas.
Kar yağsaydı dışarı çıkmazdım (kar yağmasının beklenmediği durum)

“Eğer” koşullu ifadelerinde özneden sonra şimdiki zamanın hikayesi ya da mişli geçmiş zaman kullanılmalıdır.

Si j'étais riche, je m'achèterais un château.
Eğer zengin olsaydım şato alırdım

Je t'enverrais de l'argent, si tu en avais besoin.
İhtiyacın olsaydı sana para gönderirdim.

S'il avait eu le temps, il t'aurait aidé.
Zamanı olsaydı sana yardım ederdi

J'aurais fait un gâteau, si j'avais su que tu venais.
Geleceğini bilseydim kek pişirirdim

Si, “olup olmadığı” anlamında ise herhangi bir zaman tarafından takip edilir.

Savezvous si elle travaillera demain?
Yarın çalışıp çalışmayacağını biliyor musun?

Je ne savais pas s'il le ferait.
Yapıp yapmayacağını bilmiyordum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder