avoir
sahip olmak
sahip
olmak anlamındaki avoir düzensiz fiildir.
Şimdiki/Geniş Zaman Çekimi:
Şimdiki/Geniş Zaman Çekimi:
j
|
'ai
(je ai)
|
tu
|
as
|
il
/ elle
|
a
|
nous
|
avons
|
vous
|
avez
|
ils
/ elles
|
ont
|
J'ai une soeur et un frère.
Bir kız kardeşim ve bir erkek kardeşim var.
Il
a une voiture.
Onun bir arabası var.
Onun bir arabası var.
J'ai
une montre.
Saatim var.
Saatim var.
Ils ont
les livres !
Onların
kitabı var!
J'ai mal à la tête
Başım ağrıyor.
Başım ağrıyor.
Fransızcada bazı kalıp ifadelerde “sahip olmak”
fiili kullanılır.
YAŞ:
J'ai vingt ans
20
yaşındayım. (20 yılım var)
Tu as quarante ans.
Sen 40 yaşındasın.
AÇ-TOK OLMA: (eril hal kullanılır)
J'ai soif.
Susadım.
Elle a faim
O aç (onun karnı aç)
SICAK-SOĞUK HİSSETME: (eril hal kullanılır)
J'ai froid
Üşüyorum/üşüdüm.
J'ai chaud.
Sıcak.
Tu as froid?
Üşüdün mü?
DOĞRU/YANLIŞ/ŞANSLI OLMAK:
Avoir raison / tort / de la chance
Nous avons de la chance.
Biz şanslıyız.
Il a toujours raison.
O her zaman haklı (doğru).
Tu as tort et j'ai raison.
Sen yanlışsın ve ben doğruyum
İHTİYACI OLMAK
Avoir besoin de
Nous avons besoin de repos.
Dinlenmeye ihtiyacımız var
La fille a besoin de ses parents.
Kızın anne babasına ihtiyacı var
J'ai besoin d'un crayon rouge.
Kırmızı kaleme ihtiyacım var.
ALIŞKANLIK
Avoir l'habitude de
Nous avons l’habitude de nous coucher tard.
Geç yatmaya alışığız
J'ai l'habitude de prendre mes médicaments maintenant.
İlaçlarımı almaya alıştım.
Je n’ai pas l’habitude de parler en public.
Toplum içinde konuşmaya alışık değilim.
Il a l'habitude de prendre le bus.
otobüse biner (otobüse binmeyi tercih eder.)
Elle a l'habitude de prendre son petit déjeuner le matin.
Sabah kahvaltı yapar (kahvaltı yapmaya alışkındır)
KORKMAK
Avoir peur
J'ai peur.
Korkuyorum.
Tu as peur du noir?
Karanlıktan korkar mısın?
Il a peur des chiens.
Köpeklerden korkar.
İSTEMEK/CANI ÇEKMEK
Avoir envie de
Il fait chaud et j'ai envie d'une glace.
Hava sıcak ve dondurma yemek istiyorum.
Elle a envie de chocolat.
Çikolata yemek istiyor.
Il a envie de faire la cuisine.
Canı yemek pişirmek istiyor.
ACI ÇEKMEK
Avoir mal (à)
Elle n'a pas mal.
Acı çekmiyor (acısı yok)
J'ai mal à la gorge.
Boğazım acıyor (ağrıyor)
Il a mal à l'œil.
Gözleri acıyor
SINAVI GEÇMEK
Avoir un exam
J'ai eu ma licence!
Ehliyet sınavını geçtim
Tu as eu ton doctorat.
Doktoranı aldın
ZORLANMAK
Avoir du mal à / avec
J’ai du mal avec cet exercice de maths.
Matematik alıştırmalarında zorluk çekiyorum.
UTANMAK
Avoir honte de
J'ai honte de vous.
Senden utanıyorum
Vous n'avez pas honte ?
Utanmıyor musun?
Avoir raison / tort / de la chance
Nous avons de la chance.
Biz şanslıyız.
Il a toujours raison.
O her zaman haklı (doğru).
Tu as tort et j'ai raison.
Sen yanlışsın ve ben doğruyum
İHTİYACI OLMAK
Avoir besoin de
Nous avons besoin de repos.
Dinlenmeye ihtiyacımız var
La fille a besoin de ses parents.
Kızın anne babasına ihtiyacı var
J'ai besoin d'un crayon rouge.
Kırmızı kaleme ihtiyacım var.
ALIŞKANLIK
Avoir l'habitude de
Nous avons l’habitude de nous coucher tard.
Geç yatmaya alışığız
J'ai l'habitude de prendre mes médicaments maintenant.
İlaçlarımı almaya alıştım.
Je n’ai pas l’habitude de parler en public.
Toplum içinde konuşmaya alışık değilim.
Il a l'habitude de prendre le bus.
otobüse biner (otobüse binmeyi tercih eder.)
Elle a l'habitude de prendre son petit déjeuner le matin.
Sabah kahvaltı yapar (kahvaltı yapmaya alışkındır)
KORKMAK
Avoir peur
J'ai peur.
Korkuyorum.
Tu as peur du noir?
Karanlıktan korkar mısın?
Il a peur des chiens.
Köpeklerden korkar.
İSTEMEK/CANI ÇEKMEK
Avoir envie de
Il fait chaud et j'ai envie d'une glace.
Hava sıcak ve dondurma yemek istiyorum.
Elle a envie de chocolat.
Çikolata yemek istiyor.
Il a envie de faire la cuisine.
Canı yemek pişirmek istiyor.
ACI ÇEKMEK
Avoir mal (à)
Elle n'a pas mal.
Acı çekmiyor (acısı yok)
J'ai mal à la gorge.
Boğazım acıyor (ağrıyor)
Il a mal à l'œil.
Gözleri acıyor
SINAVI GEÇMEK
Avoir un exam
J'ai eu ma licence!
Ehliyet sınavını geçtim
Tu as eu ton doctorat.
Doktoranı aldın
ZORLANMAK
Avoir du mal à / avec
J’ai du mal avec cet exercice de maths.
Matematik alıştırmalarında zorluk çekiyorum.
UTANMAK
Avoir honte de
J'ai honte de vous.
Senden utanıyorum
Vous n'avez pas honte ?
Utanmıyor musun?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder