İÇERİK

5 Aralık 2014 Cuma

İlgeçler 2 ~Örnekler

Prépositions


à
-de

à  +  le             =   au
à  +  les           =   aux

avec
İle
dans
İçinde
de
-den/dan

de  +  le           =   du
de  +  les         =   des

sans
-sız
sur
üzerinde

J’habite à Paris
Paris’te yaşıyorum.

Je vais à Rome
Roma’ya gidiyorum.

Je suis à la banque
Bankadayım.

J’habite à 10 métres de lui
Ondan 10 metre uzakta yaşıyorum.

Il est à 5 minutes de moi.
Benden 5 dakika mesafede.

Nous arrivos à 5h 00.
Saat beşte varırız.

Il est mort à 92 ans.
92 yaşında öldü.

un enfant aux yeux bleux
mavi gözlü (bir) çocuk

Il habite à la française
Fransız tarzı yaşıyor.

Fait à la main
El yapımı

Un ami à moi
Bir arkadaşım

Ce livre est à Jean
Bu, Jean’ın kitabı.

acheter au kilo
Kiloyla staın almak

Payer à la semaine
Haftalık ödeme

Une tasse à thé
Çay fincanı

Je n’ai rien à lire
Okuyacak bir şeyim yok.

le président de l'entreprise
Şirketin başkanı

Il vient de Paris,
Paris’ten geliyor

C'est un cadeau de Pierre.
Pierre’den bir hediye 

au bord de la route
au sommet de la montagne
Yol kenarında
Dağın tepesinde

J’irai avec toi
Seninle gideceğim

Il est d’accord avec nous
Bizimle aynı fikirde.

On oublic tout avec le temps
İnsan zamanla her şeyi unutur.

Tu m’énerves avec ce bruit.

Bu gürültüyle beni rahatsız ediyorsun.
et avec ça?

Başka bir şey?
J’ai froid et avec ça j’ai faim.

Üşüyorum ve bununla birlikte açım.
avec joie
avec colére

Neşeyle
Öfkeyle
dans la boite
Kutuda (kutunun içinde)

dans la rue
Caddede

boire dans une tasse
Fincandan içmek

dans l’avion
Uçakta

monter dans le train
Trene binmek

dans l’escalier

Merdivenlerde
dans un livre

Kitaptan
dans une boite
Kutudan

dans la situation actuelle
Mevcut durumda (mevuct durum içinde)

dans ces conditions
Bu şartlarda/ şartlar altında

dans la semaine
Hafta boyunca

dans la journée
Gün boyunca / gün içinde

dans une semaine
Bir hafta içinde

Il est en prison
Hapishanede

J’habite en banlieue
Varoşlarda yaşıyorum.

en août
Ağustosta

en trois jours
3 gün içinde

en semaine
Hafta içinde / hafta boyunca

Je te parle en ami.
Seninle bir arkadaş gibi konuşuyorum.

Il agit en enfant
Çocuk gibi davranıyor

voyager en train
Trenle seyahat etmek

rentrer en taxi
Taksiyle dönmek

être en bone santé
Sağlıklı olmak

être en guerre
Savaşta olmak

être en pyjama
Pijamalarının içinde olmak

traduire en français
Fransızcaya çevirmek

un pull en laine
un maison en bois
Yün kazak
Tahta ev

Un livre sur la table
Masanın üzerindeki kitap

sur ma route
Yolumun üzeri

tourner sur la gauche
Sola dönmek

revenir sur Paris
Paris’e dönmek

L'argent est sur la table.
Para masanın üzerinde

arriver sur les six heures
Saat 6 gibi varmak

trois fois sur quatre
Dörtte üçü

un enfant sur cinq
5 yaşlarında çocuk

une semaine sur deux
İki haftada bir

un article sur les roses
Güller üzerine makale

Il est parti sans moi.
Bensiz gitti.
Sans argent, c'est difficile.
Parasız zor.
Il est parti sans me parler.
Bana bir şey söylemeden gitti/ayrıldı.
Elle est venue sans être invitée.
Davetsiz geldi
Sans mes amis, je serais triste.
Arkadaşlarım olmasaydı üzülürdüm
Sans son assistance
Yardımı olmadan
un homme sans abri
une femme sans préjugés
Evsiz adam
Tarafsız kadın

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder