et
ve
J'aime les pommes, les bananes, et les oranges.
Elma, muz ve portakal severim.
Philippe fume des cigarettes et boit du vin rouge.
Philippe sigara içer ve kırmızı şarap içer.
Philippe sigara içer ve kırmızı şarap içer.
Elle a reçu des robes et des chaussures comme cadeaux.
Hediye olarak elbise ve ayakkabı
aldı.
Marc et Alice vont à la plage
Marc ve Alice plaja gider.
Marc ve Alice plaja gider.
et… et: her ikisinide
Je connais et Jean-Paul et
son frère.
Jean-Poul ve erkek kardeşinin her ikisini de tanıyorum.
Jean-Poul ve erkek kardeşinin her ikisini de tanıyorum.
Hem jean-Poul’ü hem erkek kardeşini tanıyorum.
J’ai et un
chat et
un chien.
Hem kedim var hem
köpeğim.
mais
ama, fakat
Je veux le faire, mais je n'ai pas d'argent.
Yapmak istiyorum ama hiç param yok.
C’est cher mais de très bonne qualité
Pahalı ama çok iyi kalite.
Pahalı ama çok iyi kalite.
Ce n'est pas carré mais rectangulaire.
O, kare değil ama dikdörtgendir.
O, kare değil ama dikdörtgendir.
Il a pris le taxi mais il n’a pas pu attraper le train.
Taksiye bindi ama trene yetişemedi.
Taksiye bindi ama trene yetişemedi.
Elle mange trop mais elle ne prend pas du kilo.
Çok yiyor ama kilo almıyor.
ou
ya da
Veux-tu aller en France ou en Italie?
Fransa’ya ya da İtalya’ya gitmek ister misin?
Fransa’ya ya da İtalya’ya gitmek ister misin?
Nous allons au cinéma ou nous allons au supermarché
Sinemaya gideriz ya da süpermarkete gideriz.
Sinemaya gideriz ya da süpermarkete gideriz.
Je vais prendre un
café ou
un thé.
Kahve ya da çay içeceğim.
ou...
ou : ya … ya
Il sera ou vainquer, ou mort
Ya galip gelecek ya ölecek.
ou bien : ya … ya da
Tu va a Paris ou bien tu reste a Londre
Ya Paris’e git ya da Londra’da kal.
donc
bu
yüzden, öyleyse, o halde, bu nedenle
Trey est jeune donc curieux.
Trey genç, o yüzden
meraklı.
C’est donc toi!
öyleyse o sendin!
öyleyse o sendin!
Tu as dit donc tu vas lui dire.
Söyledin öyleyse
yapacaksın.
Tu as de la fievre donc tu es malade.
Ateşin var o zaman hastasın.
ni
... ni
ne…ne de
Il ne veut ni
l’argent ni
les cadeaux
Ne para istiyor ne de hediye.
Ne para istiyor ne de hediye.
Je n’ai ni chat, ni chien.
Ne kedim var ne de köpeğim.
Il ne mange ni la viande ni
les légumes.
Ne et yer ne de sebze.
Ne et yer ne de sebze.
car
için
Il reste calme car il est gentil
Sakin duruyor çünkü iyi biri
Sakin duruyor çünkü iyi biri
Il est maigre car il ne mange pas beaucoup.
Zayıf çünkü çok yemek
yemiyor
Je n’ai pas pu entrer dans la maison car j’ai perdu mes cles.
Eve giremedim çünkü
anahtarlarımı kaybettim.
puis
sonra
Fais tes devoirs, puis lave la vaisselle.
Ödevini yap, sonra bulaşıkları yıka.
Ödevini yap, sonra bulaşıkları yıka.
j'ai fait mes devoirs puis j'ai regardé la télé
ödevimi yaptım sonra televizyon izledim.
ödevimi yaptım sonra televizyon izledim.
soit...
soit eğer… eğer / ister… ister
Soit avant, soit après, ça m'est égal.
İster önce ister sonra umrumda değil.
İster önce ister sonra umrumda değil.
Les médecins étaient soit
morts, soit partis.
Doktorlar ya öldüler ya da gittiler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder