devoir: gerekmek
je
|
dois
|
-malıyım
|
tu
|
dois
|
-malısın
|
il/elle/on
|
doit
|
-malı
|
nous
|
devons
|
-malıyız
|
vous
|
deves
|
-malısınız
|
ils/elles
|
doivent
|
-malılar
|
Dois-tu étudier ce
soir ?
Bu akşam ders çalışmak zorunda mısın?
Elles doivent manger
Yemesi gerekiyor / Yemek zorunda.
Bu akşam ders çalışmak zorunda mısın?
Elles doivent manger
Yemesi gerekiyor / Yemek zorunda.
Il
doit rentrer avant le dîner
Akşam yemeğinden önce dönmüş olur
Akşam yemeğinden önce dönmüş olur
Nous
devons gagner plus cette année
Bu yıl daha çok kazanmalıyız.
Elle doit être à l'école
Okulda olmak zorunda
Bu yıl daha çok kazanmalıyız.
Elle doit être à l'école
Okulda olmak zorunda
Je
devais aller avec eux
Onlarla gitmem gerekiyordu.
Il devait le faire, mais il a oublié
Yapması gerekiyordu ama unuttu
Onlarla gitmem gerekiyordu.
Il devait le faire, mais il a oublié
Yapması gerekiyordu ama unuttu
Il
devait perdre un jour
Bir gün kaybetmek zorunda
Elle ne devait pas l'entendre avant lundi
Pazartesiye kadar duymaması gerekiyordu.
Bir gün kaybetmek zorunda
Elle ne devait pas l'entendre avant lundi
Pazartesiye kadar duymaması gerekiyordu.
Je
dois faire la lessive
Çamaşırları yıkamam gerekiyor
Il doit arriver demain
Yarın gelmesi gerekiyor.
Çamaşırları yıkamam gerekiyor
Il doit arriver demain
Yarın gelmesi gerekiyor.
Do we have to go to school by car ?
Okula arabayla gitmek zorunda mıyız?
Okula arabayla gitmek zorunda mıyız?
Les
enfants ne doivent pas jouer dans le
jardin, car il pleut. Mais
il peuvent jouer dans le salon.
Yağmur
yağdığı için çocuklar bahçede oynamamalı. Ama salonda oynayabilirler.
“zorunluluğu” vurgulamak için absolument (kesin olarak) ya da vraiment (gerçekten) gibi kelimeler eklenmelidir:
Je
dois absolument partir
Gerçekten gitmem gerekiyor.
Nous devons vraiment te parler
Seninle konuşmamız gerekiyor.
Gerçekten gitmem gerekiyor.
Nous devons vraiment te parler
Seninle konuşmamız gerekiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder