İÇERİK

16 Ağustos 2014 Cumartesi

Fiiller: Sahip Olmak / avoir

avoir
sahip olmak

sahip olmak anlamındaki avoir düzensiz fiildir.

Şimdiki/Geniş Zaman Çekimi:

j
'ai (je ai)
tu
as
il / elle
a
nous
avons
vous
avez
ils  / elles
ont

J'ai une soeur et un frère.
Bir kız kardeşim ve bir erkek kardeşim var.

Il a une voiture.
Onun bir arabası var.

J'ai une montre.
Saatim var.

Ils ont les livres !
Onların kitabı var!

J'ai mal à la tête
Başım ağrıyor.
 

Fransızcada bazı kalıp ifadelerde “sahip olmak” fiili kullanılır.

YAŞ:

J'ai vingt ans
20 yaşındayım. (20 yılım var)
 
Tu as quarante ans.
Sen 40 yaşındasın.

AÇ-TOK OLMA: (eril hal kullanılır)

J'ai soif.
Susadım. 
 
Elle a faim
O aç (onun karnı aç)

SICAK-SOĞUK HİSSETME: (eril hal kullanılır)

J'ai froid
Üşüyorum/üşüdüm.

J'ai chaud.
Sıcak.

Tu as froid?
Üşüdün mü?

DOĞRU/YANLIŞ/ŞANSLI OLMAK:

Avoir raison / tort / de la chance

Nous avons de la chance.
Biz şanslıyız.

Il a toujours raison.
O her zaman haklı (doğru).

Tu as tort et j'ai raison.
Sen yanlışsın ve ben doğruyum

İHTİYACI OLMAK

Avoir besoin de

Nous avons besoin de repos.
Dinlenmeye ihtiyacımız var

La fille a besoin de ses parents.
Kızın anne babasına ihtiyacı var

J'ai besoin d'un crayon rouge.
Kırmızı kaleme ihtiyacım var.

ALIŞKANLIK

Avoir l'habitude de

Nous avons l’habitude de nous coucher tard.
Geç yatmaya alışığız

J'ai l'habitude de prendre mes médicaments maintenant.
İlaçlarımı almaya alıştım.

Je n’ai pas l’habitude de parler en public.
Toplum içinde konuşmaya alışık değilim.

Il a l'habitude de prendre le bus.
otobüse biner (otobüse binmeyi tercih eder.)

Elle a l'habitude de prendre son petit déjeuner le matin.
Sabah kahvaltı yapar (kahvaltı yapmaya alışkındır)

KORKMAK

Avoir peur

J'ai peur.
Korkuyorum.

Tu as peur du noir?
Karanlıktan korkar mısın?

Il a peur des chiens.
Köpeklerden korkar.

İSTEMEK/CANI ÇEKMEK

Avoir envie de

Il fait chaud et j'ai envie d'une glace.
Hava sıcak ve dondurma yemek istiyorum.

Elle a envie de chocolat.
Çikolata yemek istiyor.

Il a envie de faire la cuisine.
Canı yemek pişirmek istiyor.

ACI ÇEKMEK

Avoir mal (à)

Elle n'a pas mal.
Acı çekmiyor (acısı yok)

J'ai mal à la gorge.
Boğazım acıyor (ağrıyor)

Il a mal à l'œil.
Gözleri acıyor

SINAVI GEÇMEK

Avoir un exam

J'ai eu ma licence!
Ehliyet sınavını geçtim

Tu as eu ton doctorat.
Doktoranı aldın

ZORLANMAK

Avoir du mal à / avec

J’ai du mal avec cet exercice de maths.
Matematik alıştırmalarında zorluk çekiyorum.

UTANMAK 

Avoir honte de

J'ai honte de vous.
Senden utanıyorum

Vous n'avez pas honte ?
Utanmıyor musun?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder